Türkçedeki İlk Jordan Biyografisi Hakkında

 


Haşin bir giriş olsun: Türkçedeki ilk Michael Jordan kitabı, maalesef, ancak 2020'nin Mayıs ayında okurla buluşabildi. Daha önce çıkan, Jordan'la ilgili iki kitap şu ve şuydu. Ama ikisi de Jordan'la ilgili olmakla birlikte bir biyografi ya da onu düzgünce tanıtan/anlatan kitaplar değildi. Daha 'yan konular'la ilgili ürünlerdi. İlkini okudum, ki işin o yönünü de merak edene cidden tavsiye ederim. Diğerini okumadım, okuyacağımı sanmam ve 5 baskı yapmış. Memlekette Michael Jordan'la ilgili düzgün kitap yokken onun adını kullanıp yazılan bir kişisel gelişim kitabı 5 baskı yapıyor. Harika.

Bu kitabın, Jordan temalı bu blog açıldıktan sonra yayımlanması da güzel bir tesadüf oldu. Kitabı ancak okuyabildim, okurken de kısa kısa notlar aldım ve burada da o notları açarak yazayım dedim. Dağınık giderse idare edin.

-- Yazıya girişte de değindim ama, her iki cümlede bir tekrar etsem yetmez: 2020 yılına dek tamam, internet filan artık her şey için daha kolaylaştırıcı ama dilimizde Michael Jordan ile ilgili, onu anlatabilecek ve onu derinlemesine tanımanızı sağlayacak bir kitap yoktu, evet. Bu zamana dek büyük yayınevlerimiz dahil kimsenin bu işe el atmamasını nasıl açıklayabiliriz, bilmiyorum. Son yıllarda spor kitapları daha çok çevrilir oldu, buna seviniyoruz elbette. Kobe, Shaq, LeBron, Iverson ve Curry biyografileri çevrildi. Durant'inki bu aralar çıktı. Phil Jackson'ın üç kitabı çevrildi. Ama en başta yapılması gereken, adam sporu bıraktıktan neredeyse 20 yıl sonra yapılıyor. Ki en geç 2010'a dek bunun hallolması gerekiyordu.

Son yıllarda Twitter'daki arkadaşlarla bu konunun çokça geyiğini yapıyor ve bazen de yayınevlerini menşınla muhabbete dahil ederek kendimizce baskıda bulunuyorduk. Martı Yayınları belki orta profilli bir yayınevi ama bu konuda ciddi hizmetleri oluyor gerçekten. Bir sürü futbolcu biyografisi basmalarının yanında, İlk Jordan ve Kobe biyografileri de onlardan geldi. Umarız devam ederler.

-- Bir kere, kitap klasik bir biyografi değil. İlk bölümde yazarın da söylediği gibi üç farklı tekniği birbirine örerek ilerlemiş: Normal biyografik gidişat, Jordan hakkında yorum/analizler ve sözlü tarih parçaları. Bu da kitabın okunuşunu daha keyifli kılmış, tekdüzelikten kurtarmış ve içeriği daha değerli hâle getirmiş. İlk madde zaten kariyerinin başından beri Jordan'ı takip eden birisi için pek zor değilken, ikincisi de yine sadece onu en baştan bu yana izleyen bir gazetecinin yapabileceği bir iş olduğu için, mühim. 

Bu üçlü yapı, kitabı çok daha yoğun hâle getiriyor. Bir yandan Sam Smith'in Jordan hakkındaki isabetli yorum ve tespitleri; diğer yandan Jordan'ın koçları, takım arkadaşları, çalıştığı yöneticiler ve rakiplerinin onun hakkında söyledikleri, kendisiyle ilgili doğru bakış açılarına sahip olmamızı sağlayacak bir okuma yaratıyor. Muhtemelen bunu sağlayabilecek başka bir Jordan kitabı yoktur. 

-- Daha detaylı biyografiler var mı, elbette var. Burada bazı yerler belki hızlı geçilmiş ve odak noktası biyografiden öte, diğer iki tema olduğu için, kimilerini kesmeyebilir. Lazenby ve Halberstam'ın kitapları umarım zaman içinde çevrilir ve bu boşluk da dolar. Smith'in kitabı, bu alana giriş için gayet iyi.

-- Kapak için siyah formalı bir fotoğrafının seçilmesini bir formasever olarak yadırgadığımı söylemeden edemeyeceğim. Bir Jordan biyografisinin kapağında adamı, belki en fazla 10 kere giydiği, takımının üçüncü formasıyla görmek pek doğru seçim değil. Ha, fotoğrafın çekildiği açı yüzünden forma çok az görünüyor belki ama, yine de. 

-- Yukarıda bahsettiğim, kitabın 'sözlü tarih' kısımlarında, konuşanların kim olduğu, isimlerin yanlarında veya bir dipnot kullanımıyla sayfanın altında yazmıyor. Bu bir eksik. Kitabın orijinalini görme şansım olmadı, nette de bulamadım. O yüzden hata tam olarak kimden kaynaklanıyor bilmiyorum ama, keşke bunu düzeltselerdi. Çoğu ünlü olsa da, pek bilinmedik kişiler de var. Dahası, ünlü de olsa, okur o kişiyi tanımıyor olabilir. Orada, isminin yanında belirtmek gerekir. Kitabın sonundaki bölümde yazar, bu konuştuğu kişilerden bahsediyor. Buna güvenerek yazılmadı desem, orada da herkesi tanıtarak sunmuyor. 

-- Yine yukarıda, son yıllarda spor kitaplarının arttığından bahsetmiştim. Bu harika bir şey ama, çevirilerin kalitesi için aynı şeyi söylemek zor. Genellikle kontrol edilmiyor ve basketbol kitaplarının çoğunda, hâlâ daha 'game' kelimesi, 'oyun' olarak çevriliyor. Yani, Allah aşkına. Çeviren değilse, en azından kontrol ettiğini düşündüğümüz o bir kişi de mi basketbol bilmiyor. Bunlar muhtemelen —eğer yapılırsa— diğer baskılarda da düzeltilmiyor. 

-- Türkçedeki ilk Jordan kitabının bir Sam Smith kitabı olması, okurların şansı. Jordan Rules gibi kültleşmiş bir kitabın yazarı, neredeyse hayatı boyunca Bulls'u takip etmiş ve Jordan'la da vaktiyle temas kurmuş biri olan Smith'in kitabını tercih etmeleri hususunda şahsen yayınevini tebrik ediyor ve kendimce teşekkür ediyorum. İlerde Jordan Rules ve Second Coming çevrilir mi bilmem, yaparlarsa güzel olur. Tamam, internet çağı bilmem ne ama, birçok insanın İngilizcesi hâlen o kadar iyi değil ve çocuklarla gençleri de düşünmek gerek. Bu tip çevirilere büyük ihtiyaç var. 

-- Bu kitap, muhtemelen The Last Dance'in etkisiyle çevrildi. Eğer o tantana kopmasa yapılmayacaktı yani. Bunu biliyor olmak hoş değil tabii. 

-- Birçok kişi fark etmiştir: The Last Dance'te Karl Malone yok. Bir sürü, hattâ konuşması gerekenlerin çoğu diyebileceğimiz insan belgesele dahil olmuş, ama o yok. Ama bu kitapta var. Kıyas için demiyorum ama, en çok ses getiren Jordan yapımında yokken, öte yandan bir Jordan kitabında yer alması kayda değer. Sam Smith farkı o da.

-- Sam Smith demişken, oradan devam edelim. Kitabın 'sözlü tarih' kısımlarında konuşan isimleri bir araya getirip kitabına ekleyebilecek isim sayısı, sanırım bir elin parmaklarını geçmez. Ve bu isimlerin birçoğuyla da sadece selam-sabah değil, samimiyeti de bulunmakta. 

-- Yine son nottan devam edecek olursak, kitabın orijinal ismi şu: "Onun Gibisi Gelmeyecek: NBA Efsaneleri, Michael Jordan'ın Mirası Hakkında Konuşuyor." Yani isimde, işin 'sözlü tarih' kısmına vurgu yapılmış ki, bence de doğrusu bu. Oralar kitabın değerini çok arttırıyor. Yoksa bir sürü Jordan biyografisi var, ne olacak. 

Ayrıca isimlendirmede Martı Yayınevi haklı olarak basitleştirmeye gitmiş ve bir ekleme yapmış. Bu tabii, içeriği algılama konusunda kısıtlama yaratıyor ama tercihleri de gayet anlaşılabilir. 


xxx

Kitabı tavsiye ederim. Pişman olmazsınız. Şu aralar Amazon'da yüzde 50 indirimi var, onu da eklemiş olayım. Muhtemelen belgeselin etkisiyle de olsa, nihayet bir Jordan kitabımız oldu. Bir merak eden, daha iyi tanımak isteyen, derine inmek isteyen olduğunda önereceğimiz bir kitap var artık. Emeği geçenler sağolsun. 

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çeviri: Michael Jordan'la Tanışma Hikayeleri

Çeviri: Knicks'in Jordan'ı Alma Çabaları

Çeviri: 1988 Slam Dunk'ın Sözlü Tarihi